“ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN DOĞASINA AYKIRIDIR”
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Artvin Şubesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’nın geri çekilmesini istedi.
Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, basın açıklaması yaparak “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ihtiyaçları ve beklentileri karşılamaktan çok uzak olduğu görülmektedir.” dedi.
Köksal Gümüş, “Siyasi iktidar bu kanunu dört temel başlıkta toplamıştır. Bunlar; öğretmenlere uzman olmaları durumunda 1000 TL başöğretmen olmaları durumunda 2000 TL ödeme yapılması, 1/4 derecesindeki öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi, adaylık kaldırma sınavının kaldırılarak aday öğretmenler üzerindeki baskının azaltılacağı, sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmenlerin eşit haklara sahip olacağıdır. Bu maddelerin içeriklerine bakıldığında var olan haliyle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ihtiyaçları ve beklentileri karşılamaktan çok uzak olduğu görülmektedir. Öğretmenlik mesleğinin kendi içinde kademelendirilmesi öğretmenlik mesleğinin doğasına aykırıdır. Öğretmenlerin ve eğitim hizmetinden faydalanan öğrencilerin hakları açıcından da bakıldığında uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik ayırımı kabul edilemez” şeklinde konuştu.
İkinci başlık olarak 3600 ek göstergenin yürürlüğe gireceği tarihin seçim yatırımı olduğunu belirten Gümüş, “3600 ek gösterge ile ilgili tartışmaların başladığı günden bu yana ifade ettiğimiz gibi 3600 ek gösterge siyasilerin veya siyasi iktidarların öğretmenlere vereceği bir lütuf değil eğitim emekçilerinin hakkıdır. Her eğitim emekçisi emekli olduğunda insanca yaşama hakkına sahiptir ve bu konunun bir seçim aracına dönüştürülmesi son derece rahatsız edicidir” dedi.
Üçüncü başlık olarak adaylık komisyonunun yaratacağı sorunlara değinen Gümüş “Meclis’e sunulan kanun teklifinin aday öğretmenlikle ilgili olan bölümü adaylık işlemlerinin bir komisyon aracılığıyla yapılmasını düzenlemektedir. Öğretmen alımlarında yaşanan mağduriyetler KPSS’de birinci olmasına rağmen mülakatta elenen öğretmenler hatırlandığında adaylık komisyonunun yaratacağı sorunlar apaçık ortadadır. Aday öğretmenlerin iş güvencesini ortadan kaldıran bu madde geri çekilmelidir.
Dördüncü madde olarak ifade edilen sözleşmeli ve kadrolu öğretmen arasındaki ayırımın ortadan kaldırılacağı iddiası ise tamamen gerçek dışıdır. Kanun teklifinin sadece bir bölümünde sözleşmeli öğretmenlere sağlık ve can güvenliği gerekçesiyle mazeret tayini hakkı getirilmiştir. Bu hakkın zaten sözleşmeli öğretmenler tarafından kullanıldığı anımsandığında Meclis’e sunulan kanun teklifinin sorun çözmek değil algı yaratmak olduğu anlaşılmaktadır.” dedi.
Dilek Yılmaz